Sitemize bu konu ile ilgili birçok soru geliyordu ve sonunda bu soruya cevap verme fırsatı buldum. Elimden geldiğince olayı siyasileştirmeden (benim için biraz zor olacak ama zor olan adil olandır) ve konuyu çarpıtmadan yazmaya çalışacağım.
[caption id="attachment_1205" align="aligncenter" width="403"] astronomi[/caption]
Öncelikle Türkiye'de ''Astronomi & Uzay Bilimleri'' bölümünün eğitimi 6 üniversite tarafından veriliyor. Tabi bu öğretim veren üniversitelerde bölümün ''ikinci öğretim'' kısmı da bulunuyor. Ancak bölüme yeteri kadar ilgi olmadığı için bölümün ikinci öğretim kısmının kapatılması düşünülüyor.
Her ne kadar Amerika, İngiltere, Rusya, İsveç gibi ülkelerde ''Astronomi ve Uzay Bilimleri'' bölümü Tıp gibi bölümlerle yarış içerisinde olsa da ülkemizde ne yazık ki durum tam tersi. Bırakın Tıp ile yarışmayı, bu bölüme gitmek için barajı geçmeniz ve üstüne birkaç soru fazladan çözmeniz yeterli oluyor.
Bizim ülkemizin diğer ülkelerden böylesine farklı olmasının elbetteki farkları var. Bunları madde olarak sıralayacak olursak;
1. Astronomi Eğitiminin Yetersizliği: Ne yazık ki bölümlerde verilen eğitim pek iç açıcı değil. Bölümün eğitimi tamamen teorik. Herhangi pratik bir aktivite bulunmamakta. Bu yüzden bu bölümlerden mezun olanların birçoğu yurt dışı düşünür ancak bu o kadar kolay değildir. Çünkü işin pratik bölümü olmadığı için (yurt dışında buna çok bakıyorlar) iş bulma imkanı neredeyse Türkiye kadar zor.
2. Ülkemizde Astronomi & Uzay Bilimlerine Yatırım Yapılmaması: Esas sıkıntının olduğu kısım ise tam da burası. Ülkemizde Uzay Bilimleri adı altında başta ODTÜ ve Ankara Üniversitesi olmak üzere çeşitli çalışmalar yürütülmektedir. Bunun yanı sıra TUG (Ulusal Gözlemevi) adında Antalya'da çeşitli gözlemler ve incelemeler yapılmakta. Ancak gel gelelim TUG adındaki kuruluş bile yabancı ortaklar tarafından kurulmuştur. Belki de Türkiye'nin tek adam akıllı gözlem yapan kuruluşunu yabancı firmalar kurdu. Gerçekten bu bölüme gönül veren insanlar büyük üniversitelerin çatısı altında toplanıyorlar ve bu da ne yazık ki yeterli olmuyor.
3. İş İmkanının Yetersiz Olması: Bir diğer sıkıntı da bu. Ülkemizde Astronomi ve Uzay Bilimleri ile ilgili iş alımları neredeyse durmuş durumdadır. Bu bölümden mezun olanlar, ya akademisyen olarak okulda kalmaya çalışacaklar ya kamu kuruluşuna personel olarak girecekler ya da yurt dışına gidip iş arayacaklar. İnanın herkes son seçeneği çok düşünüyor ancak Türkiye'deki bölümün eğitiminin yetersiz olması bu seçeneği çok zora sokmaktadır.
Ancak size bir tüyo vereyim. Astronomi ve Uzay Bilimleri bölümü okuyanlar aynı zamanda Matematik, Fizik gibi çift ana dal okuyarak başka alanlara da yönelebilir.
Bölümün hali sizlerinde gördüğünüz gibi ortada. Sadece bu bölüm değil birçok sayısal bölüm de bu durum söz konusudur. Burada suçlu aranacaksa bence suçlu hem hükumet hem de halktır. Hükumet bilime ve bilimsel düşünceye yeteri kadar yatırım yapmadığı ve desteklemediği için suçludur. Halk ise bilimi ve bilimsel düşünceye karşı duyarsız olduğu için suçludur.
Türkiye'de bilim ve bilimsel düşünce hareketleri birkaç kişinin zorlamasıyla olan bir şeydir. Halk bu işin başından bu yana gereken özveriyi verseydi belki de her şey çok farklı olacaktı. Bu yüzden sadece hükumeti suçlamamak gerekiyor. Türkiye'de bilim ve bilimsel düşünce ölüyor. Halk ise buna göz yumuyor. Lütfen bu konuda biraz daha duyarlı olalım.
Bilime gönül verenler olarak sizlerden çok bir şey istemiyoruz. Bilime ve bilimsel düşünceye gereken önemi vermeniz yeterli.
Sevgilerimizle, - Türkiye’de Astronomi
[caption id="attachment_1205" align="aligncenter" width="403"] astronomi[/caption]
Öncelikle Türkiye'de ''Astronomi & Uzay Bilimleri'' bölümünün eğitimi 6 üniversite tarafından veriliyor. Tabi bu öğretim veren üniversitelerde bölümün ''ikinci öğretim'' kısmı da bulunuyor. Ancak bölüme yeteri kadar ilgi olmadığı için bölümün ikinci öğretim kısmının kapatılması düşünülüyor.
Her ne kadar Amerika, İngiltere, Rusya, İsveç gibi ülkelerde ''Astronomi ve Uzay Bilimleri'' bölümü Tıp gibi bölümlerle yarış içerisinde olsa da ülkemizde ne yazık ki durum tam tersi. Bırakın Tıp ile yarışmayı, bu bölüme gitmek için barajı geçmeniz ve üstüne birkaç soru fazladan çözmeniz yeterli oluyor.
Bizim ülkemizin diğer ülkelerden böylesine farklı olmasının elbetteki farkları var. Bunları madde olarak sıralayacak olursak;
1. Astronomi Eğitiminin Yetersizliği: Ne yazık ki bölümlerde verilen eğitim pek iç açıcı değil. Bölümün eğitimi tamamen teorik. Herhangi pratik bir aktivite bulunmamakta. Bu yüzden bu bölümlerden mezun olanların birçoğu yurt dışı düşünür ancak bu o kadar kolay değildir. Çünkü işin pratik bölümü olmadığı için (yurt dışında buna çok bakıyorlar) iş bulma imkanı neredeyse Türkiye kadar zor.
2. Ülkemizde Astronomi & Uzay Bilimlerine Yatırım Yapılmaması: Esas sıkıntının olduğu kısım ise tam da burası. Ülkemizde Uzay Bilimleri adı altında başta ODTÜ ve Ankara Üniversitesi olmak üzere çeşitli çalışmalar yürütülmektedir. Bunun yanı sıra TUG (Ulusal Gözlemevi) adında Antalya'da çeşitli gözlemler ve incelemeler yapılmakta. Ancak gel gelelim TUG adındaki kuruluş bile yabancı ortaklar tarafından kurulmuştur. Belki de Türkiye'nin tek adam akıllı gözlem yapan kuruluşunu yabancı firmalar kurdu. Gerçekten bu bölüme gönül veren insanlar büyük üniversitelerin çatısı altında toplanıyorlar ve bu da ne yazık ki yeterli olmuyor.
3. İş İmkanının Yetersiz Olması: Bir diğer sıkıntı da bu. Ülkemizde Astronomi ve Uzay Bilimleri ile ilgili iş alımları neredeyse durmuş durumdadır. Bu bölümden mezun olanlar, ya akademisyen olarak okulda kalmaya çalışacaklar ya kamu kuruluşuna personel olarak girecekler ya da yurt dışına gidip iş arayacaklar. İnanın herkes son seçeneği çok düşünüyor ancak Türkiye'deki bölümün eğitiminin yetersiz olması bu seçeneği çok zora sokmaktadır.
Ancak size bir tüyo vereyim. Astronomi ve Uzay Bilimleri bölümü okuyanlar aynı zamanda Matematik, Fizik gibi çift ana dal okuyarak başka alanlara da yönelebilir.
Bölümün hali sizlerinde gördüğünüz gibi ortada. Sadece bu bölüm değil birçok sayısal bölüm de bu durum söz konusudur. Burada suçlu aranacaksa bence suçlu hem hükumet hem de halktır. Hükumet bilime ve bilimsel düşünceye yeteri kadar yatırım yapmadığı ve desteklemediği için suçludur. Halk ise bilimi ve bilimsel düşünceye karşı duyarsız olduğu için suçludur.
Türkiye'de bilim ve bilimsel düşünce hareketleri birkaç kişinin zorlamasıyla olan bir şeydir. Halk bu işin başından bu yana gereken özveriyi verseydi belki de her şey çok farklı olacaktı. Bu yüzden sadece hükumeti suçlamamak gerekiyor. Türkiye'de bilim ve bilimsel düşünce ölüyor. Halk ise buna göz yumuyor. Lütfen bu konuda biraz daha duyarlı olalım.
Bilime gönül verenler olarak sizlerden çok bir şey istemiyoruz. Bilime ve bilimsel düşünceye gereken önemi vermeniz yeterli.
Sevgilerimizle, - Türkiye’de Astronomi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder