Tasavvufta yer alan konulardan biri ise yerçekiminin olmadığı bir yerdir. Kuşların kanat çırpmadan uçabileceği, insanların zıplamadan havada durabileceği gibi kısacası Dünya'nın çekim kuvvetinin sıfır olduğu bir alanın olduğu söylenmektedir. Tasavvufta bu konu ile ilgili birçok süslü cümle bulunmaktadır ancak kütleçekiminin (yerçekiminin) olmadığı bir alanda yaşamak inanın kabus gibi olurdu.
Şimdi ise mitin biraz daha detayına inelim. Evrende dört temel kuvvet bulunmaktadır ve dört temel kuvvet arasında bir bağ bulunmaktadır. Bu dört kuvvet sırasıyla (Güçlüden zayıfa doğru);
1. Elektromanyetik Kuvvet (Elektromanyetizma)
2. Güçlü Nükleer Kuvvet (Güçlü Çekim Kuvveti)
3. Zayıf Nükleer Kuvvet (Zayıf Çekim Kuvveti)
4. Kütleçekimi (Yerçekimi)
Diğer üç kuvvetten ziyade bizim esas üstünde duracağımız kuvvet kütleçekimidir. Madde ile enerji arasında ufak bir fark vardır. Bu fark ise kütledir. Maddeler kütlesi oranında birbirlerine çekim uygulamaktadırlar.
Kütleçekimi kuvvetinde bir maddenin kütlesi arttıkça uyguladığı çekim kuvveti artar. Diğer bir taraftan uzaklığın karesi ile ters orantılıdır. Çekim kuvveti (kütleçekimi) diğer kuvvetlere nazaran çok zayıftır. Masanın üstünde duran bir bardağın hemen yanındaki bir kaşığa uyguladığı çekim kuvvetini ölçmek ve anlamak oldukça güçtür. Ancak kütlesi büyük olan maddelere bakacak olursak bu farkı daha rahat görebiliriz.
Buna verebileceğimiz en kolay ve anlaşılır örnek gök cisimleridir. Dünya ve Ay birbirlerine kütleçekimi ile birbirlerini çekerler. Dünya Ay'ı çekim kuvveti ile çekerek belli bir yörüngeye oturtmuştur. Aynı şekilde Ay'da Dünya'ya çekim kuvveti uygulamaktadır. Geceleri denizlerin çekilmesi, okyanuslarda kabarcıkların çıkması gibi birçok etkenin sebebi Dünya'nın Ay'a uyguladığı çekim kuvvetidir.
Aklımızda az çok kütleçekimi ile ilgili bilgiler yerleştiğine göre biraz daha detaya girelim. Evrendeki diğer üç kuvvetin ana parçacıkları bulunmaktadır.
Elektromanyetik Kuvvet - Foton
Güçlü Nükleer Kuvvet - Gluon
Zayıf Nükleer Kuvvet - Bozon
Bu parçacıklar üzerinde çeşitli oynamalar yapılarak uygulanan kuvvet üzerinde değişiklikler yapılabilmektedir. Kütleçekiminin ise aslında bir parçacığı yoktur. Diğer üç kuvvetin parçacığı olduğundan dolayı 'Kütleçekiminin neden olmasın?'' mantığı üzerinden kütleçekimine ''graviton'' adında sanal parçacık eklenmiştir. Aslında bu parçacığın varlığı ya da yokluğu bilinmemektedir. Ancak bu parçacık sayesinde gezegenlerin kütleçekim alanı, kütleçekimi gücü gibi matematiksel birçok hesaplama yapılabilmektedir. Gravitasyon dediğimiz olay ise bu çekim kuvvetidir. Örnek olarak Dünya'nın Ay'a uyguladığı kuvvet diyebiliriz.
Mite tekrardan geri dönecek olursak, yapay olarak ''anti-yerçekimi'' alanları yapılmaktadır. Yükleyici adındaki cihazlar Dünya'nın uyguladığı çekim kuvvetinin tam tersi olarak bir etki kuvveti uygulamaktadır ve böylece ortamda bulunan çekim kuvveti nötr olmaktadır. Yüksek elektromanyetik alanlar oluşturularak ta belli bir alan dahilinde kütleçekiminin olmadığı yerler yapılmaktadır. Bu alanlar daha çok astronotların eğitimi için kullanılmaktadır. Ancak yapay olarak (insanın müdahalesi olmadan) Dünya'da ya da bir başka bir gezegenin çekim kuvveti olmadığı bir yerin olması söz konusu değildir. Eğer ortada bir kütle varsa mutlaka çekim kuvveti de bulunmaktadır.
- Anti-Gravitasyon (Yer Çekiminin Olmadığı Alan)
Şimdi ise mitin biraz daha detayına inelim. Evrende dört temel kuvvet bulunmaktadır ve dört temel kuvvet arasında bir bağ bulunmaktadır. Bu dört kuvvet sırasıyla (Güçlüden zayıfa doğru);
1. Elektromanyetik Kuvvet (Elektromanyetizma)
2. Güçlü Nükleer Kuvvet (Güçlü Çekim Kuvveti)
3. Zayıf Nükleer Kuvvet (Zayıf Çekim Kuvveti)
4. Kütleçekimi (Yerçekimi)
Diğer üç kuvvetten ziyade bizim esas üstünde duracağımız kuvvet kütleçekimidir. Madde ile enerji arasında ufak bir fark vardır. Bu fark ise kütledir. Maddeler kütlesi oranında birbirlerine çekim uygulamaktadırlar.
Kütleçekimi kuvvetinde bir maddenin kütlesi arttıkça uyguladığı çekim kuvveti artar. Diğer bir taraftan uzaklığın karesi ile ters orantılıdır. Çekim kuvveti (kütleçekimi) diğer kuvvetlere nazaran çok zayıftır. Masanın üstünde duran bir bardağın hemen yanındaki bir kaşığa uyguladığı çekim kuvvetini ölçmek ve anlamak oldukça güçtür. Ancak kütlesi büyük olan maddelere bakacak olursak bu farkı daha rahat görebiliriz.
Buna verebileceğimiz en kolay ve anlaşılır örnek gök cisimleridir. Dünya ve Ay birbirlerine kütleçekimi ile birbirlerini çekerler. Dünya Ay'ı çekim kuvveti ile çekerek belli bir yörüngeye oturtmuştur. Aynı şekilde Ay'da Dünya'ya çekim kuvveti uygulamaktadır. Geceleri denizlerin çekilmesi, okyanuslarda kabarcıkların çıkması gibi birçok etkenin sebebi Dünya'nın Ay'a uyguladığı çekim kuvvetidir.
Aklımızda az çok kütleçekimi ile ilgili bilgiler yerleştiğine göre biraz daha detaya girelim. Evrendeki diğer üç kuvvetin ana parçacıkları bulunmaktadır.
Elektromanyetik Kuvvet - Foton
Güçlü Nükleer Kuvvet - Gluon
Zayıf Nükleer Kuvvet - Bozon
Bu parçacıklar üzerinde çeşitli oynamalar yapılarak uygulanan kuvvet üzerinde değişiklikler yapılabilmektedir. Kütleçekiminin ise aslında bir parçacığı yoktur. Diğer üç kuvvetin parçacığı olduğundan dolayı 'Kütleçekiminin neden olmasın?'' mantığı üzerinden kütleçekimine ''graviton'' adında sanal parçacık eklenmiştir. Aslında bu parçacığın varlığı ya da yokluğu bilinmemektedir. Ancak bu parçacık sayesinde gezegenlerin kütleçekim alanı, kütleçekimi gücü gibi matematiksel birçok hesaplama yapılabilmektedir. Gravitasyon dediğimiz olay ise bu çekim kuvvetidir. Örnek olarak Dünya'nın Ay'a uyguladığı kuvvet diyebiliriz.
Mite tekrardan geri dönecek olursak, yapay olarak ''anti-yerçekimi'' alanları yapılmaktadır. Yükleyici adındaki cihazlar Dünya'nın uyguladığı çekim kuvvetinin tam tersi olarak bir etki kuvveti uygulamaktadır ve böylece ortamda bulunan çekim kuvveti nötr olmaktadır. Yüksek elektromanyetik alanlar oluşturularak ta belli bir alan dahilinde kütleçekiminin olmadığı yerler yapılmaktadır. Bu alanlar daha çok astronotların eğitimi için kullanılmaktadır. Ancak yapay olarak (insanın müdahalesi olmadan) Dünya'da ya da bir başka bir gezegenin çekim kuvveti olmadığı bir yerin olması söz konusu değildir. Eğer ortada bir kütle varsa mutlaka çekim kuvveti de bulunmaktadır.
- Anti-Gravitasyon (Yer Çekiminin Olmadığı Alan)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder