21 Aralık 2012 Cuma

Cinsiyet Oranının Değiştirilmesi


CİNSİYET ORANININ DEĞİŞTİRİLMESİ:

Günümüzde cinsiyetin kontrol altına alınabilmesi için iki temel yaklaşım uygulanmaktadır. Birincisi spermanın X ya da Y kromozomu taşıyan spermatozoonlardan zengin bölümlere ayrılarak bu spermalarla suni tohumlama yapılması, ikincisi ise implantasyondan önce embriyoların cinsiyetini belirleyerek arzu edilen cinsiyetteki embriyoların taşıyıcı annelere transferinin yapılması seklindedir.

 




Arzu edilmeyen birçok özelliğin yanında cinsiyete bağlı lethal genlerin, genetik hastalıkların yok edilmesi ve kontrolü konuya olan ilgiyi arttırmıştır.

Genetik kapasitenin hızlı artısına olan katkılarından başka tek cinsiyette yoğunlaşmış sürülerin idaresindeki kolaylık, örneğin sütçü ırklardan yalnız dişi, etçi ırklardan ise yalnız erkek yavruların alınması bakım ve beslemenin yanında pazarlamada da büyük bir kolaylık sağlayacaktır.


X ve Y Kromozomu Taşıyan Spermatozoonların Ayrılması:


X kromozomu Y kromozomuna göre daha fazla DNA içermekte. Ancak meydana gelebilecek biçim, büyüklük ve ağırlık gibi fiziksel farklılıkların ortaya çıkarılması ve tespiti çok duyarlı ölçüm araçlarını gerektirmesi nedeniyle pratikte kullanılmaları oldukça zordur.

İşte bazı yöntemler:

• X ve Y taşıyan spermatozoonlar arasında yapılan çöktürme tekniklerinin temelini bu farklar oluşturmaktadır. X taşıyan spermatozoonun Y den daha ağır olması, bir yoğunluk kolonunda daha hızlı bir çökme hızına sahip olmasını sağlamakta ve böylece kolonunun daha alt kısımlarında toplanmasına yol açmaktadır.

• Farklı yoğunluklarda tabakalandırılmış Serum Albümini üzerindeki spermada, Y kromozomu taşıyanların X taşıyanlardan ayrıldıkları gözlenmiştir. Yoğun sıvılara kolay nüfuz edebilme yeteneği sayesinde bu ortamda Y taşıyanın X taşıyandan daha hızlı hareket ettiği söylenebilir.

• Daha önce ölü ve hareketsiz insan spermatozonlarının ortadan kaldırılması için kullanılan Laminar Flow tekniği modifiye edilerek X ve Y taşıyan spermatozonlarının ayırımı için de kullanılmaya başlanmıştır. Hareketsiz bir mediumda canlı spermatozoonlar tipik olarak bir eğri çizerek hareket ederken eğe bir akıntı oluşturacak olursak hızları değişmemekle beraber X taşıyan spermatozoa Y taşıyanda daha doğrusal bir yörünge çizerek hareket edecektir.

• Sephadex Gel Filtrasyon yöntemiyle, klinik olarak kullanılabilen bu yöntem X taşıyan, başka bir ifadeyle dişi yavru oluşturacak spermatozoonların ayırımının yapılabildiği bir tekniktir.

• Spermatozoonlardan birinin asit ortamda diğerinin de alkali ortamda daha aktif olduğu ve dolayısı ile ovumu dölleme şansının arttığı varsayımına dayanmaktadır. Ancak bu konuda yapılan araştırmalarda tatmin edici sonuçlar alınamamıştır.

• X ve Y taşıyan spermatozoaların plazma membranlarında farklı elektrik yükü taşıdıkları ya da net elektrik yükleri arasında farklılık olduğu bilinmektedir. Elektriksel bir alana maruz bırakılan spermatozoonlar net elektrik yüklerindeki ve motilitelerindeki farklılığa bağlı olarak iki bölüme ayrılabilmektedirler.

• H-Y antijeni adı verilen veglikoprotein tabiatındaki bir maddenin Y kromozomu ile ilişkili olarak bulunduğu ve birçok memeli türünün erkeklerinin eritrositler ve premayotik germ hücreleri hariç tüm hücrelerinde bulunduğu saptanmıştır. Yapılan immunohistokimyasal çalışmalarda spermatozoonların yaklaşık %50sinin bu antijeni taşıdıkları ve bunun da postakrozomal bölge ile kuyruğun orta kısımlarında sınırlandırılmış olduğu belirlenmiştir. HY antijenine karsı oluşturulan antikor duyarlılık kolonunda öncelikle Y spermatozoa kalırken kolonun gerisine geçen spermanın X bakımından zenginleşmiş olduğu görülmüştür.

• Flow sitometri yönteminin esasını spermatozoondaki kromatinlerin DNA özellikli boyalarla boyanması ve boyanan spermatozoonların özel bir cihaz içinden geçirilerek aldıkları boya miktarlarına göre bölümlere ayrılması teşkil eder. Oldukça etkili bir yöntem olmasına rağmen “ayırımı yapılan spermatozoonlarda yasama ve dölleme yeteneğinin düşmesi”, yüksek maliyet, kullanılan boyaların sebep olduğu mutajeniket ki gibi olumsuz tarafları vardır.

X ve Y kromozomlarının ayrılmasında elde edilen verilerin çoğu doğrulanmamıştır. Hatta en çok kabul gören tekniklerden bile elde edilen yavru sayısı oldukça sınırlı kalmıştır. Başarısız kalan birçok çalışmanın literatürlerde yer almaması da bu konudaki gerçek durumun belirlenmesini engellemektedir. - Cinsiyet Oranının Değiştirilmesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder